TEBRİK VE ÇAĞRI
Bugün yapılan Belediye Meclis Toplantısında, Mecliste çeşitli görevler alan Meclis üyelerimizi tebrik ederim.
Belediye Başkanı seçilen Sn Orhan Çerkez’e ve ekibine tekrar başarılar dilerim.
Bu vesileyle işi, gücü, ikameti Çekmeköy’de olan bir vatandaş olarak bazı önerilerimi de buradan ifade etmek isterim.
Ancak bu önerilerim Çekmeköy gibi İstanbul’u, İstanbul gibi tüm Türkiye’deki yerel yöneticilerimiz için bir çağrıdır;
1- Elbette büyük ve gururlandırıcı bir zafere şahit olduk. Artık temsil ve ağırlama işlerini bitirmek ve tam tekmil işbaşı yapmak gerekmektedir. Bayramdan sonrası değil, Belediye hizmetlerinin en makbulü bayram tatilinde ulaşılabilir bir belediyecilik ile mümkündür.
2- Henüz tanışmamış olsak da Çekmeköy Belediye Başkanımızın iyi bir insan olduğunu düşünüyorum. Tıpkı tüm kazanan tüm diğer Belediye Başkanlarımız gibi..
İyi bir insan olmak, yaşadığımız çağda kıt bulduğumuz bir ayrıcalıktır. İyi bir insan, önemli bir makamdaysa iyi olduğu kadar güçlü bir iradeye de sahip olması gerekir. Zira iyilik en çabuk istismar edilebilir duygudur; Etrafınızı çevreleyen ve ısrarlı taleplerle baskı unsuru oluşturan birtakım muhtelif kesimler, etrafınıza duvar örer, duvarın öteki tarafındaki mağdurları ve/veya hakedenleri görmenizi engelleyebilirler. Bu andan itibaren sizin iyiliğiniz, çevrenizi sarma ihtimali bulunan çıkar ve menfaat gruplarının en büyük silahı olur. Bu kesimlere karşı lütfen dirençli olun ve onlara hayır demesini bilin.
Sizden ricam mührünüz, hem kamuoyu vicdanında hem de ve bilhassa kendi vicdanınızda “adalet” dağıtsın.
3- Meclis listenizde toplumun her kesiminden, her fikirden, her yöreden, her ideolojiden kişiler bulunmaktadır. Elbetteki seçimin alınmasında hepsinin çok değerli katkıları olmuştur. Ancak kurduğunuz yapıda etrafında döndüğünüz eksenin orjin noktasında “CHP ve Cumhuriyet Halk Partililik” vardır. Attığınız betonun çimentosu Cumhuriyet ve Atatürk değerleriyle sıkılaştırılmıştır. Balyoz vursanız yıkılmaz ama nem ve rutubet o betona zarar verebilir. İhanet, nem ve rutubet gibidir. Sinsi sinsi yıkar. Bu sebeple Cumhuriyet’le ve Atatürk’le sorunu olan hiçkimseye mührünüzü teslim etmeyin, liyakat sahibi olsa da görev ve yetki vermeyin.
4- CHP’liler, yıllardır ilçemizde ve ülkemizin her bir köşesinde kamuda iş bulmakta ikinci plana itilmişti. Liyakata dayalı işe alım yapın ama denk liyakatta CHP li gençleri lütfen önceleyin. Zira bugüne kadar ihmal edilmiş, görmezden gelinmiş ve maalesef sıraları savılmıştı. CHP lileri öncülemek bugüne kadar hakları savılmış bu kişilerin Anayasa’ya göre “Eşit Yurttaşlık” ilkesi gereğidir. Yoksa onları avantajlı kılmakla ilgisi yoktur.
5- 1989 sendromunu halen unutmadık. 35 senemize neden oldu. Bu sendromun bir daha yaşanmaması adına kamu kaynaklarının etkin ve verimli kullanılması, bankamatik personele asla ve asla imkan verilmemesi, görevini yapmayanların hak etmedikleri görevlerde ve makamlarda tutulmaması, bütçede israfa konu her bir kalemin üzerinin çizilmesi, lüks makam araçlarını, kamu kaynaklarıyla lüks tüketime ait tüm alımların iptal edilmesi, etik değerlerin öne çıkarılması, Meclis üyelerinin, müteahhitlerle ve işadamlarıyla değil, gariban ve ihtiyaç sahibi dezavantajlı vatandaşlarımızla mesai harcaması, vatandaşın gönlünün son tahlilde kibirle değil tevazu ile alındığının unutulmaması önemli hususlardır. 1989 sendromu, Sosyal Demokratların 35 senesine mal olmuştu. Genelde iktidar olmak kapımızdayken bir daha buna imkan vermeyelim.
5- Son olarak CHP li tüm Belediye Başkanlarının ve Meclis üyelerinin telefonlarının açık ve ulaşılabilir olması ayrıca önemlidir.
Tekrar başarılar dilerim.
Sevgi ve saygılarımla..
